Zorlu Bir Sınav– Bölüm 2: Bükme Testleri
Kablolarımızı ve iletkenlerimizi geliştirirken her ürünü test laboratuvarlarımızda kapsamlı bir şekilde test ediyoruz. Serimizin ikinci bölümünde sizlere bükme testlerini tanıtacağız.
Makine ve tesis mühendisliği ya da sürücü ve otomasyon teknolojisi gibi dinamik uygulamalarda, kablolar ve iletkenler sıklıkla mekanik bükülmelere maruz kalır. Bükülmeler sabit döşemelerde de meydana gelse de hareketin kuvveti ve yönü sürekli değiştiği için dinamik uygulamalarda çok daha yoğundur. İletken teller, damar izolasyonları ve dış kılıf malzemeleri iç tarafta sıkışırken, dış tarafta gerilir ve bu da kablonun yırtılmasına neden olabilir. Bu tür deformasyonlar, kablo hasarına kadar varabilen bozulmalara yol açar hasarlara ve buna bağlı olarak arızalara ya da işlevsel kayıplara yol açabilir.
Kablolarımızın günlük kullanımda karşılaştığı zorluklara güvenilir bir şekilde dayanabildiğinden emin olmak için test laboratuvarlarımızda bükme testleri gerçekleştiriyoruz. Bu testler genellikle müşteri şartnamelerinde ya da VDE gibi standartlar tarafından belirlenmiştir. Bu süreçte, farklı yükler ve bükülme yarıçapları ile bükülme gerilimlerini simüle ederek kablonun mekanik dayanıklılığını kontrol edilir. Test yöntemlerimiz, iki makaralı alternatif bükme testlerini (DIN EN 50396 6.2’ye uygun olarak) ve üç makaralı alternatif bükme testlerini (DIN EN 50396 6.3’e uygun olarak) kapsamaktadır. Hız, ivme ve hareket mesafesi gibi parametreler kolayca değiştirilebilmekte ve bu sayede çeşitli kullanım senaryoları için gerçeğe yakın test koşulları oluşturulabilmektedir.
Geliştirdiğimiz her kablo, test kriterlerine tam olarak uymalıdır. Testler sonrasında bakır iletkenlerde, izolasyon malzemesinde ve dış kılıf malzemesinde hiçbir şekilde hasar r tespit edilmemelidir. Ayrıca, tüm bükümlü yapı, örgü ve sarma düzeni de baştaki formunu korumalıdır. Yalnızca bu şekilde, bir kablonun milyonlarca bükme döngüsünden sonra bile günlük kullanımda güvenilir şekilde kullanılabileceği garanti edilebilir.
Ayrıca, kablo taşıma zincirlerinde kullanılan kablolar için özel olarak tasarlanmış hareketli kablo kanalı testlerimiz de bulunmaktadır. Bu testlerin detaylarını serimizin bir sonraki bölümünde öğrenebilirsiniz.
Uzmana sorular
Günter Meyer, Windsbach üretim lokasyonumuzda Dinamik Test Merkezi'nin müdürüdür.
Minimum bükülme yarıçapı nedir ve bu değer neyi gösterir?
Minimum bükülme yarıçapı, bir kablonun zarar görmeden bükülebileceği en küçük yarıçaptır. Bu değer, genellikle kablo çapının katı (örneğin 4 x d) olarak ifade edilir. Bu değer ne kadar küçükse, kablo o esnektir. Farklı kablo tipleri için geçerli olan minimum bükülme yarıçapları çeşitli sektör standartlarında belirlenmiştir. Bu değerler özellikle sabit ve hareketli uygulamalar arasında büyük farklılıklar gösterir. Örneğin, MULTIFLEX 512-C-PUR UL/CSA tipi bir sürükleme zinciri kablosunun sabit bir uygulamada minimum bükülme yarıçapı 4 x d iken, hareketli bir uygulamada 7,5 x d’dir.. Bunun nedeni, sürekli hareket eden kablolarda bükülme geriliminin çok daha yüksek olmasıdır; çünkü kablo sürekli değişen kuvvetler ve yönlerde bükülmeye maruz kalır.Bu nedenle, uygun minimum bükülme yarıçapı, kablo ve iletken seçimi yaparken dikkate alınması gereken önemli bir kriterdir.
Kablonun esnekliği nasıl geliştirilebilir?
En uygun malzemelerin seçilmesinden başlayarak bunu geliştirmenin çeşitli yolları vardır. Çoğu durumda, ince veya çok ince örgülü iletkenlerden oluşan bakır teller yeterince esnektir. Bazı özel uygulamalar için alaşımlar da kullanılabilir. Yalıtım ve kılıf malzemelerinin de aynı şekilde esnek olmasına dikkat edilmelidir. Malzeme seçimi, özellikle yüksek çalışma sıcaklığı olan uygulamalarda büyük fark yaratır. PUR veya TPE kılıflar, çok sertleşmedikleri için soğuk kullanım alanlarında uygundur. Kablonun çapı ve yapısı da kablonun bükülme özelliklerini büyük ölçüde etkiler. Döşeme uzunluğu ne kadar kısa olursa, yani örgü içindeki büküm ne kadar sıkı olursa, kablo o kadar esnek olur.